Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Lideri Mustafa Sarıgül, Diyarbakır’da yapılan “Huzurlu ve Varlıklı bir Türkiye için Değişim ve Çare” toplantısında gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Sargül, “Özel bölüm nereye gelmiyorsa devlet olarak oraya biz geleceğiz” diyerek iktidara geldiklerinde atacakları adımları şu halde açıkladı:
*Fabrika açacağız, tarım, hayvancılık işletmeleri, turizm tesisleri kuracağız. Bu bölgeyi komşu ülkelere yönelik bir üretim merkezi haline getirerek iş ve aş kederine son vereceğiz.
*Yerel idarelere işsizlikle uğraş için yetki ve kaynak sağlayacağız. Hazine yerlerini bedelsiz olarak, tarım ve hayvancılık yapmak kuralıyla gençlere vereceğiz. Gençlerimize büyük baş ve küçükbaş hayvan hibe edeceğiz.
*Van- Erciş, Şanlıurfa- Siverek, Hakkâri – Yüksekova, Mardin- Midyat, Adıyaman- Kâhta, Diyarbakır- Ergani, Şırnak- Cizre, Muş- Malazgirt, Kahramanmaraş-Elbistan ilçelerini vilayet yapacağız.
“KÜRT KARDEŞİMİN KAYGISI, ABD’NİN UMURUNDA BİLE DEĞİL”
İç barışı bozan, kutuplaşma yaratan, gerginliğe neden olan bütün sıkıntıların çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Sarıgül, “Sorunlarımızı Türkiye’de, bu topraklarda çözmemiz lazım. Bu sıkıntılar, yıllarca çözemediğimiz için Türkiye sonlarını aştı, dış ülkelerin ilgi ve tesir alanına girdi. Diyarbakır’daki Kürt kardeşimin sıkıntısı inanın ABD’nin umurunda bile değil, ABD’nin kederi İsrail’i bu bölgede rahat ettirmek. ABD alacağını alır, yapacağını yapar, geride kaos, geride kan, geride gözyaşı bırakır.” dedi.
“TÜRK VE KÜRT KARDEŞTİR, ABD KALLEŞTİR”
“Ayıdan post ABD’den dost olmaz” diyen Sarıgül şöyle devam etti:
*ABD ipiyle kuyuya inenler daima kuyuda kaldı. Birçok devlet, birçok örgüt, birçok siyasetçi bunu yaşadı. Bu sorunu çözecek olan Türkler ve Kürtlerdir. Türk ve Kürt kardeştir, ABD kalleştir. ‘Kürt sorunu yoktur’ demekle sıkıntı hallolmuyor.
*Kürt vatandaşlarımız,’sorun var’ diyorsa sorun vardır. Alevi vatandaşlarımız, ayrımcılığa uğruyoruz diyorsa ayrımcılık vardır. Bu sorunu çözecek olan Alevi ve Sünnilerdir.
*Sorunun tahlil yeri Türkiye’dir. Bu probleme Avrupa ülkelerinin ilgi göstermesi kimseyi yanıltmasın. Alevi vatandaşımın sorunu onların umurunda bile değil, onların sıkıntısı Türkiye’nin içini bozmak.
“KÜRT’ÜN KÜRT ÜZERE YAŞAMASININ KİME NE ZİYANI VAR?”
Her vatandaşın özgürce kimliğini tabir edebilmesi gerektiğini söyleyen Sarıgül, “Bir Türk vatandaşı nasıl Türk üzere yaşıyorsa, bir Kürt vatandaşının da Kürt üzere yaşamasının kime ne ziyanı var? Bir Alevi vatandaşımız, Alevi üzere yaşamak istiyorsa bunun kime ne ziyanı var?
Bir Süryani vatandaşımız, Süryani üzere yaşamak istiyorsa bunun kime ne ziyanı var? Bırakın, herkes kendi kimliğini serbestçe söz etsin. Bırakın herkes, kendi inanç, kültür ve geleneklerine nazaran yaşasın. Bırakın herkes, fikrini, özgürce lisana getirsin.” diye konuştu.
“PARTİ KAPATMANIN KARŞISINDAYIZ”
Sarıgül, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davaya ait şu sözleri kullandı:
*Dünkü dostları HDP’ye bugün düşman oldular. Herkesin de onlara düşmanlık etmesini istiyorlar. Selahattin Demirtaş, Sayın Erdoğan’a, ‘seni başkan yaptırmayacağız’ demeseydi bugün dışarıdaydı. Demirtaş’ın Türkiye siyaseti yapması birilerini rahatsız etti.
*Siyaseten içeride tutuyorlar. Hukuku siyasete alet ediyorlar. Devletin istediği koşulları yerine getirerek seçime girmiş ve kazanmış liderlerin yerine kayyum atadılar. Millet iradesini hiçe saydılar.
*Şimdi HDP’yi kapatmak istiyorlar. Türkiye Değişim Partisi olarak parti kapatmanın karşısındayız. Hata işleyen kimse cezayı ona verelim. Milyonların oy verdiği bir partiyi yok etmeyelim diyoruz.
“İKTİDARDA KALMAK İÇİN HAKSIZLIK YAPANLAR DAİMA KAYBETTİ”
Sarıgül, “Ülkeyi yönetenlerin, iktidarlarını koruyabilmek için, devletin bütün imkânlarını kullanacak kadar gözlerinin karardığı anlaşılıyor. HDP’li belediyelere kayyum atamaları, HDP’yi kapatmaya çalışmaları, Ekrem İmamoğlu’na ceza vermeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atama niyetleri bu gözü kararmışlığı gösteriyor. Ülkemizi dehşet ve telaş ortamına sokarak iktidarda kalmak istiyorlar. Lakin şunu unutuyorlar: İktidarda kalmak için haksızlık yapanlar daima yenildiler. Bunlar da yenilecekler.” tabirlerini kullandı.