Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2022-2023 eğitim öğretim yılı kıymetlendirme toplantısına katılan Özer, yaptığı konuşmada, Kocaeli’nin eğitimde Türkiye’nin farklı bölgelerindeki vilayetlere örnek gösterilecek noktada olduğunu belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Bugün yaptıkları değerlendirmede kentin eğitim yatırımlarına ekler yaparak değerli takviyeler sağladıklarını aktaran Özer, “Geldiğimiz vakit Ulusal Eğitim Bakanlığının Kocaeli’de 960 milyonluk eğitim yatırımı vardı. Bugünkü vilayet kıymetlendirme toplantısında buna 1 milyar 325 milyonluk yatırımı daha ek ederek Kocaeli’nin eğitim yatırımını 2 milyar 285 milyona çıkartmış bulunuyoruz. Bu eğitim yatırımlarının Kocaeli’mize güzel olmasını diliyorum.” sözlerini kullandı.
“160 milyon yardımcı kaynak öğrencilere ulaştırdıklarıldı”
Yeni eğitim öğretim yılına ait yapılan hazırlıklara değinen Özer, bu yıl birinci sefer 153 milyon ders kitabına ek olarak 160 milyon yardımcı kaynağı öğrencilere ulaştırdıklarını söyledi.
Özer, son 20 yılda eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların kaldırıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu ülkede hepinizin malumu, eğitimin önünde başörtüsü pürüzü vardı. Bugün bayana şiddetle ilgili konuşanlar o gün başörtüsü yasakları olduğu vakit bayana şiddetle ilgili konuştular mı? Konuşmadılar. Bugün beyin göçüyle ilgili konuşanlar o bayanlarımız yurt dışına giderken konuştular mı? Tekrar konuşmadılar. Aslında onları kategori dışında tutuyorlardı. Başörtüsü yasağı son 20 yılda kaldırıldı.”
Eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek için attıkları adımlara değinen Özer, “Bu ülkede kütüphanesi olmayan tek bir okul kalmadı. Kitap sayısını 28 milyondan 85 milyona çıkarttık. Yıl sonundaki gayemiz 100 milyon. İnşallah onu da başaracağız” dedi.
Öğretmenlere ne kadar yatırım yapılırsa eğitim sisteminin kalitesinin de o kadar artacağını ve toplumun güçlü olacağını vurgulayan Özer, bunun için öğretmenlerin mesleksel ve ferdî gelişimlerine özel ehemmiyet verdiklerini kaydetti.
“Kimin haddine öğretmenin yeterliliğini ölçmek”
Öğretmenlik Meslek Sistemine ait de değerlendirmelerde bulunan Bakan Özer, şöyle devam etti:
“Burası sorunların yaşandığı bir alan oldu. Bir meslek sistemi inşa edildi ve bu meslek sistemi de özgün bir meslek sistemi değildi; 2004’te Hüseyin Çelik Bakanımızın vaktinde uygulanan bir meslek sistemiydi. Biz yalnızca kotayı kaldırdık. 500 bin müracaat varsa 500 bini de geçiyorsa uzman öğretmen olsun, başöğretmen olsun istedik, hiçbir kota sınırlaması yapmadık. Ve 10 yıllık öğretmenin 180 saatlik eğitimden sonra yalnızca o almış olduğu eğitimi pahalandıran kolay bir imtihanla başarılı olması durumunda uzman öğretmen olduğu, 10 yıllık uzman öğretmenin 240 saatlik eğitimden sonra yapılan tekrar kolay imtihanla yalnızca o aldığı eğitimi değerlendirmeye yönelik bir imtihanla başarılı olması durumunda başöğretmen olduğu bir meslek sistemi inşa etmek istedik. Ve dedik ki şayet yüksek lisans yapmışsa öğretmenimiz, tezli tezsiz, eğitim alanında, eğitim alanı dışında hiç fark etmez, uzmanlık öğretmen sınavından muaftır, doktora eğitimi yapmışsa başöğretmenlik imtihanından muaftır.
Şimdi yazdan itibaren bir sorun başladı toplumsal medyada. ‘Hepimiz uzman öğretmeniz, prestijimize dokunmayın…’ Güya biz imtihanla öğretmenin yeterliliğini ölçüyormuşuz üzere bir manipülasyon ortaya çıktı. Kimin haddine ki öğretmenin yeterliliğini ölçmek? Bu isteğe bağlı bir meslek sistemi, mecburî değil. İsteyen öğretmenimiz şayet başvurur, bu süreçleri tamamlarsa uzman yahut başöğretmen olabilir lakin istemiyorsa öğretmen olarak hiçbir hak kaybı olmadan çalışmasına devam edebilir. Gelinen noktada ne oldu? Hatta siyasi parti önderleri boykot daveti yaptı. Güya bizden fazla öğretmeni düşünüyormuş üzere lakin öğretmenlerimiz herkese dersini verdi. Kuralları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95’i bu eğitimlere başvurdular. Eğitimlere başvuran öğretmenlerin yüzde 99’u eğitimlerini tamamladı. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerin yüzde 98’i de imtihana başvurdu. Tüm öğretmenlerimize en içten şükranlarımı sunuyorum.”
“Bizi sizden daha fazla seven hiç kimse olamaz”
Özer, son vakitlerde “eylem, kısmi hareket ve tam gün eylem” davetlerini duyduklarını, yarınki ve ondan sonraki gün hareketlerde öğrencilerin mağdur olmaması için her türlü tedbiri aldıklarını söyleyerek, o harekete katılan öğretmenlerin ders fiyatlarının kesileceğini, velilerle temas kurup öğrencinin okula gelmesini engelleyen öğretmenler hakkında da yasal süreç başlatılacağını belirtti.
5377 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu’na nazaran inşa edilen sistematiğin mecburî olmadığını vurgulayan Özer, “Zorunlu olmayan bir şeyin aksiyonu olmaz, rasyonel değildir. İstemiyorsan girmezsin. Zaruriyse şayet istenmediği vakit hareket yapılabilir ancak isteğe bağlıysa bunun hareketi olmaz. İstemiyor musun kardeş? O vakit imtihana girme. Bırak da yararlananlar yararlansın bu imkandan. Onun üzerinden bir manipülasyon, spekülasyon yapmaya hakkın yok. Ki her konuşmamızda tabir ettik, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bu hali yalnızca bir başlangıçtır. Her kanun çıktığı vakit bir başlangıçtır. Yeni eklerle yeni haklarla her vakit güncellenecektir, çok daha güzel noktalara getirilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Sınavlar bitip süreçler tamamlandıktan sonra 2-3 uygunlaştırma yapacaklarını bildiren Özer, şöyle devam etti:
“Bir tanesi kıdemli öğretmenlerimizle ilgili. Yıl tam netleşmedi, 20 yahut 25-30, tam net değil, yıla sahip olan öğretmenlerimiz uzman öğretmen olduktan sonra 10 yıl daha başöğretmen olarak beklemesinler diye o kaidesi kaldıracağız. İkincisi şayet eğitim alanında yahut atandığı alanda tezli yüksek lisans yapmışsa 10 yıl beklenen uzman öğretmenlikteki bekleme koşulunu 5 yıla düşüreceğiz. Şayet eğitim alanında, tekrar atandığı alanda doktora yapmışsa direkt başöğretmenliğe başvurma hakkı getireceğiz. Alana daima kulak veriyoruz, daima birlikte karar vererek süreçleri düzgünleştirmeye çalışıyoruz fakat kimse gölge etmesin, diğer ihsan istemiyoruz. Biz okul yöneticilerimizle öğretmenlerimizle bu eğitim sisteminin her türlü sorununu çözeriz ve çözüldüğünü de bakın gösterdik. 1 yıl üzere kısa müddette koymuş olduğumuz maksatların her birini adım adım gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra da gerçekleştireceğiz inşallah zira bu ülkenin sorunlarını çözme sevdamız var bizim. Biz para için çalışmıyoruz, insanların yaşantısına hoşluk katmak için çalışıyoruz.”
AK Parti, MHP ve BBP vilayet başkanlıklarını da ziyaret eden Bakan Özer, daha sonra kentten ayrıldı.